16 Aralık 2013 Pazartesi
Hoşgeldiiiin
Bu sabah gözlerimi matkap sesleriyle açtım. İnşaat seslerine bir de bu eklenmişti. Sesin nerden geldiğine kafa yorarken duvarım göçtü sandım. Yaklaşık 4 aydır boş olan karşı daireye birileri taşınmış meğer. Haftasonları evin içinde olduğumdan nakliyat arabası falanda görmedim tabi. Neyse dedim artık yapcak bi şey yok insanlar da yerleşmeye çalışıyor. Kafamı yastığa koyup gözlerimi yummamla beraber kapı çalmaya başladı.... Annemler de şehir dışında olduğundan kapıyı açıcak kimse yok yine iş başa düştü diyip söverek kapıya doğru süründüm. Karşımda orta yaşlı bi teyze bekliyodum ben. Hiç öyle olmadı. 18 yaşlarında, kumral, kendi havası olan baya hoş bi çocuk karşımda benimle konuşuyo. Uyku sersemliğine bir de bu şaşkınlık eklenince 10-15 saniye bakıştık çocukla.''İyi günler'' diyen çocuğa günaydın diye karşılık vererek ilk yanlışımı yaptım.''Biz yeni taşındık. Bazı küçük sorunlar var da kapıcı dairesi nerde biliyor musun'' diye sordu. Tarif etmeye çalışırken çocuğu başka yerlere göndericem diye çok korktum. Çünkü benim tarif yetim 0. Neyse sonra tarif edebildiğim kadarıyla tarif ettim oda gülerek teşekkür etti. Kapıdan balkona doğru koşarken boy aynasına takıldı gözlerim. Üzerimde pijamalarımın olduğunu unutup kapıyı sonuna kadar açmıştım. Vee o hoş çocuk beni ayılı pijamaların içinde görmüştü. Oldu ikinci hatam. Annem olsa evde hiç olmadı uyarırdı. Belki tekrar denk geliriz falan diye balkonda yarım saat kadar durdum. Ama gelen giden olmadı. Karnımda acıkmaya başladığından simit sarayına bari gideyim dedim. Üzerime sabahlığımı alıp çıktım evden. Asansörün gelmesini beklerken o çocuk tekrar geldi. TESADÜF OLAMAZ, OLMAMALI. İlk güldü sadece zaten napsınki sanki 40 yıllık arkadaşıyım. Ve bütün cesaretimi toplayıp ben konuşmaya başladım; ''yeni taşındınız sanırım''. Bak bak cümlenin salaklığına bak. ''evet'' dedi. O sırada asansör geldi. Apartmandan çıkana kadar ikimizde konuşmadık. Sonra ''simit falan alınıcak bi yer var mı'' diye sordu. '' simit sarayına gidiyorum istersen gösterebilirim'' dedim. Çok aştım kendimi be. ''olur'' diyip güldü. Ah canım ya. Yolda hangi okula gidiyosun falan diye sordu. ''sanırım okul arkadaşı olucaz'' diyince ağzım başımın arkasında birleşti. ''Başka bi ilden falan mı geldiniz'' diye sordum bende. Çocuğun babası askermiş tahinle gelmişler. Aman ne güzel iyi ki gelmişler. Simit sarayına geldiğimizde ''işte burası'' dedim. '' çokta uzak değilmiş'' dedi. Simitleri önce o aldı. Çıkıp gider diye bekliyodum ama bekledi beni. KESİN BENİ SEVİYO!!1. Beraber döndük apartmana. Kapının önüne gelince ''görüşürüz'' diyip güldü. Ben o sırada eridim tabi. Kahvaltıdan sonra annemlerle konuştum telefonda. Karşı daireye birileri taşındığını söylediğimde '' kapıyı kilitle öyle dur evde nolur nolmaz'' dedi. Bak anne oldu mu şimdi o senin damadın olucak ama aa. Telefonda kavga edip sinirleri germeye gerek yok. Kahvaltıdan sonra biraz televizyon biraz bilgisayar biraz ders derken gün bitti bile. İşin kötüsü o kadar yürüdük, kapıcı dairesini sordu ama adını bilmiyorum ya. Oda sormadı. Olmadı şimdi tüh. Neyse artık önümüzde çok zaman var :):):
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder